Pilot faaliyetlerin amacı, yeni bilim geliştirmek değil mevcut kapasitelerin (altyapı, veri kümeleri, modeller, vb.) ve becerilerin ilgilenilen bölgede geliştirilmiş YG Hizmetlerinin sağlanmasına yönelik entegrasyonu sağlamaktır. Pilot faaliyetler 15 aylık bir süreyi (M09-M24) kapsayacak ve nihai sonuçlar ilgili paydaşlara (özellikle karar vericiler) özel bir çalıştayda sunulacaktır.
PILOT 1 (T4.1): İklim Değişikliğine Uyum (ACC)
Lider : NOA
Projemizin ilgilendiği bölgemiz, İklim Değişikliği Üzerine Hükümetlerarası Panel tarafından, Dünya’daki iklim değişikliği bölgelerinin en hassas ve savunmasız olanlarından biri olarak tanınmaktadır. İklim değişikliği; atmosferik süreçler, özellikle de radyasyon ile atmosferik bileşenler (örneğin aerosoller, bulutlar, sera ve iz gazları) arasındaki etkileşim tarafından yönetilir ve bunların bazıları da hava kalitesinde bozulmaya önemli ölçüde katkıda bulunur. Özetle, ACC pilot projesi: (a) bölgesel YG altyapılarının sürdürülebilirliğini destekleyecek ve gerekli sinerjileri tetikleyecek, (b) mevcut bölgesel iklim adaptasyon politikaları hakkında bilgi geliştirecek ve (c) GEO, GEOSS ve Copernicus’ un ilgilenilen bölgede uygulanmasına yönelik olarak gerekli koordinasyon ve gelecek yatırımların seviyesinde güvenilir değerlendirmeler sağlayacaktır.
PILOT 2 (T4.2): Gelişmiş Gıda Güvenliği – Su Kaynakları Yönetimi (IFS)
Lider: IBEC
Gıda güvenliği; su bolluğu ve aşırılıklar (sel ve kuraklık), bitkisel stresler, verim izleme, toprak kalitesi izleme ve sürdürülebilirlik gibi birçok açıdan bağımlıdır. Bitkiler azot, fosfor ve potasyuma ihtiyaç duyar, hiçbiri de bölgemizde kolayca bulunmaz. Toprak ve minerallerin uzun vadeli izlenmesi için FAO ilkelerini takip eden yaygın standartlar ve protokoller ilk kez bölgemizde tanımlanacaktır. Ayrıca, ilk defa, son yıllarda toprak bilim disiplininde geliştirilen yöntemler, hizmet zincirleri ve mevcut YG araçları, bölgemize özgü haritalama ihtiyaçlarını karşılamak üzere değerlendirilecek ve uyarlanacaktır. Alan spektral ölçümlerinin büyük bir veri setiyle birlikte Copernicus misyonlarını kapsayan çoklu uydu görevlerini kullanmasının bilimsel bir mücadelesi ele alınacaktır. Gıda güvenliği temel parametrelerini (örneğin: toprak bozulması, toprak asitlenmesi, toprak nemi ve su aşırılığı) türetmek için yeni hizmet özellikleri ve yol haritaları ortaya çıkacaktır. Çeşitlendirilmiş YG veri setleri ve toprak spektrumu kütüphaneleri, meta verileriyle birlikte, tüm potansiyel kullanıcıların menfaati için GEO-CRADLE Veri Merkezi aracılığıyla erişilebilir hale gelecektir.
PILOT 3 (T4.3): Hammaddelere Erişim (ARM)
Lider: EGS
GEO-CRADLE, ilk defa mineral kullanımına bağlı yersel bozulma ve yer değişikliklerinin değerlendirilerek mineral yataklarının yönetimi, haritalanması ve uzun vadeli izlenmesi için bir yol haritası hazırlayacaktır. Meta verileriyle birlikte çeşitli veri setlerinin, Bölgesel Veri Merkezi aracılığıyla erişilebilir olması sağlanacaktır. Sonuçlanan belirlenmiş atık malzeme alanları, iyileştirme amacıyla kullanılarak kritik tehlikeli alanlar hakkında bilgi geliştirecektir. Atıkların karakterizasyonu için önerilen yol haritası, hammadde talebine uygun olarak gelecekteki operasyonların yürütülmesi, çevresel izlerin asgariye indirilmesi ve madencilik sonrası alanların yönetimi ve sürdürülebilirliğin değerlendirilerek geliştirilmesi için spesifikasyonları ve metodolojileri teşvik edecektir.
PILOT 4 (T4.4): Enerjiye Erişim (SENSE)
Lider: PMOD/WRC
GEO-CRADLE, Güneş Enerjisi Anlık Hava Tahmini Sistemi (SENSE) düzeni aracılığıyla bölgesel YG altyapılarını desteklemek ve geliştirmek için eşgüdümlü bir çaba gösterecektir. SENSE, proje bölgesindeki YG yatırımlarının değerini ve faydalarını en üst düzeye çıkarmanın yollarını gösterecek ve kamu hizmetleri ile özel sektör kullanıcı toplulukları arasındaki sinerjiyi tetikleyecektir. Kamu ve özel sektördeki son kullanıcılar (örneğin: güneş enerjisi tesisleri, güç şebekeleri ve distribütörleri, devlet yetkilileri, bağımsız güneş panelleri kurulumları), doğal kaynakları koruyarak ve fosil yakıtlara olan bağımlılıklarını azaltarak yenilenebilir kaynaklardan güç dağılımının daha güvenli bir şekilde etkinleştirilmesini sağlayacak, güneş enerjisi kullanılabilirliği hakkında gerçek zamanlı bilginin hükmünden fayda sağlayacaktır. O, bölgedeki “enerji” konusunun çözümüne katkıda bulunmak için YG bilim ve sanayinin (özel sektör) bir araya gelip, karar vericileri gelecekteki yatırımlara teşvik edecek enerji planlamasını güçlendiren benzersiz bir gösteri örneğidir. Bu durum, enerji ve araştırma sektörlerinin rekabetçiliğini ve performansını güçlendirecek faaliyetler ve YG kaynaklarının sürdürülebilir gelişimi için hayati önem taşımaktadır.